Gürkan Ergin

Author's posts

Molossia Mastifi

Herhalde Yunan ve Roma literatüründe en çok sözü edilen köpek türü soyu tükenmiş Molossia mastifidir. Yazılanlardan ve betimlerden köpeğin daha çok İtalyan Cane Corso’suna yakın olduğunu anlıyoruz (Fig. 1). Molossia mastifleri geniş ve yuvarlak başlara, kalın bir boyuna, aralık gözlere, küçük kulaklara, kısa burunlara, uzun sarkık dudaklara, güçlü bir çeneye sahipti. Kuyrukları kısa ve ince, …

Continue reading

Yunan Sanatının Kaslı Erkekleri Ne Kadar Gerçek?

Antik Yunan heykeltıraşisi ve vazo resimleri erkekleri neredeyse istisnasız olarak kaslı gösterir. Söz konusu mecralarda tanrılar ve mitolojik kahramanlar tasvir edildiğinde bunların bedenlerine kusursuzluk ve erkeksilik atfetmeyi olağan görebiliriz. Herakles’in işleri zekâdan ziyade güç gerektirdiği için kaslı bir vücut normaldir. Onun dışında mesela Argonautai’ın lideri Iason’un kasları Theokritos tarafından “kış taşkınlarının üzerinden parlatarak aktığı yuvarlak …

Continue reading

Kader Planı vs Solon

Yunan düşüncesinde kaderin yeri ve insanların eylemlerine etkisine dair rasyonel yaklaşımlarından bahseden hemen her çalışma ünlü Atinalı yasa koyucu Solon’un aşağıdaki dizelerine değinir (11.1): Eğer kendi yanlışlarınızdan ötürü bütün bu elim felaketlerden ıstırap çekiyorsanız,Yazgınız için tanrıları suçlamayın. Solon’un bu ve benzer dizeleri sadece başka yazarların eserlerindeki atıflarla günümüze gelebilmiştir. Kendisi Atina’da yaşanan ciddi bir sınıfsal …

Continue reading

Fallik Bir Anıt Olarak Traianus Sütunu

Üzerinde çalıştığım bir makalenin bazı ön değerlendirmelerini içeren bu yazı, Kampen’ın “Looking at Gender: The Column of Trajan and Roman Historical Relief” başlıklı makalesinde Traianus Sütunu’nu, kadınların sütundaki rolleri üzerinden, imparatorun Dacia seferi onuruna diktirdiği büyük bir fallik anıt (“grand phallic monument”) olarak tanımlamasından yola çıkıyor. Erkek egemen bir toplumun üretimi olarak arazide sanki ereksiyon …

Continue reading

Antik Yunan’da Statü Sembolü Olarak Güneş Şemsiyesi

Güneş şemsiyeleri basit bir işlevi yerine getiriyor gibi görünse de eski Yakındoğu uygarlıkları ve antik Yunan dünyası dâhil birçok kültürde iktidar, soyluluk ve cinsiyet sembolü olarak kullanılmıştır. Genel olarak tanrıların bir ihsanı, kişinin göğün koruması altında bulunduğunu gösteren bir eşyadır. Anikonik Buda tasvirlerinde güneşlik onun varlığını telkin etmeye yeter. Hindistan’da Vişnu’yu simgeleyen güneş şemsiyesi monarşinin …

Continue reading

Roma Ordusunda Berserkir Savaşçıları

Dacia seferinin ilk safhasında, Traianus 101 yazında Tuna’yı geçtikten sonra, ordunun Dacia başkenti Sarmizegethusa’ya ilerleyişi Dacia’lılarla müttefikleri Sarmatların Aşağı Moesia’ya doğru cüretkâr bir hamle yapmasıyla durma noktasına gelmişti. Durumu öğrenen Traianus büyük oranda Germania’lı yardımcı birliklerden müteşekkil bir kuvvetle nehirden aşağı yelken açarak düşmanla karşılaştı ve Adamklissi yakınlarında belirleyici bir zafer kazandı. Bu operasyonun bir …

Continue reading

Andrew Stewart’a Göre Arkeolojinin Yedi Ölümcül Günahı

Geçen günlerde, Doç. Dr. Tuna Şare Ağtürk Twitter hesabında “arkeolojinin yedi ölümcü günahı” başlığıyla ünlü Klasik arkeolog Andrew Stewart’ın, Klasikbilimcilerin sıklıkla yaptıkları hataları yedi maddede sıraladığı kısa bir metin paylaştı. Kendisine kaynağını sorduğumda, bunun 2005’te doktora öğrencilerine dağıttığı bir handout olduğunu söyledi. Ben de izniyle bu kısa, ama iyi bir rehber olduğunu düşündüğüm ve başka …

Continue reading

Platon’un İdeal Devleti Olarak Man of Steel’ın Kripton’u

Man of Steel’in bir sahnesinde genç Clark sınıfındaki kabadayılar tarafından saldırıya uğrar ve bu sırada elinde bir Platon’un bir eserini tuttuğunu görürüz (sahne: https://www.youtube.com/watch?v=tW8KyNCWGCY). Bu elbette rastgele seçilmiş bir kitap değil ve aslında film Kripton toplumunu Platon’un ideal devletinin başarısızlığa uğramış bir versiyonu olarak sunuyor. Man of Steel’ın Kripton tasavvuru aslında çeşitli Superman çizgi romanlarından …

Continue reading

Technicolor Roma

Gerçekçi okula mensup Siegfried Kracauer’ın Film Teorisi. Fiziksel Gerçekliğin Kurtuluşu (çev. Ö. Çelik, Metis Yayınları, İstanbul, 2015) kitabı film kuramına dair kitaplar içinde açık bir düzen içinde yazılmış sistematik ve net bir çalışma olmasıyla öne çıkar. Kracauer için tarihin kabul edilebilir sinemasal temsilini kurmak için yöntemlerden biri, filmin konu edindiği döneme ait görsel malzemeden yararlanarak …

Continue reading

Mikenler Bizim İçin Gerçekten Ne Yaptı? II

Bu yazının ilk bölümünde  Prof. Dr. Fahri Işık’ın Aktüel Arkeoloji sayfasındaki Mikenlerle ilgili iki makalesine dair genel itirazlarımı belirtmiştim (ilk bölüm ve Işık’ın yazısına ait bağlantılar için: https://go.shr.lc/3fpmTI1). İkinci bölümde ise bazı ifadelerini alıntılayıp eleştirilerimi daha ayrıntılı ortaya koymak istedim. Koyu renkli ifadeler Işık’a aittir. Bu gerçeğe karşın; birbirlerine akrabalık bağıyla bağlı derebeyliklerle yönetilen, gerektiğinde …

Continue reading